Atatürk

Kategori Arşivi: ‘Kişisel’

AÖF – Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü

aof-fotografcilik-ve-kameramanlik

Uzun zamandır kendimi Fotoğrafçılık konusunda geliştirmeyi, işin detayına inmeyi, yani kısacası öğrenmeyi istiyordum. AÖF İşletme bölümünü bitirdikten sonra üçüncü üniversite olarak tercihimi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünden yana kullandım.

Konulara kabaca göz gezdirdim. Derslere çalışmanın keyifli olacağı az çok belli. Kafamda bazı planlar var. Uzun vadede bu planlarıma katkı sağlayacağını düşündüğüm bir bölüm. Bölüme ek olarak fotoğrafçılık üzerine anlatım yapan Youtube kanallarını da takibe alacağım. Bildiğiniz ve takip ettiğiniz, önerebileceğiniz yerli veya yabancı (özellikle yabancı olsa daha iyi olur) Youtube kanalları varsa yorum olarak belirtirseniz sevinirim.

Teknoloji Sitelerine Yazılan Alakasız Yorumlar Üzerine Düşüncelerim

yorum

Öncelikle şunu belirteyim. Teknoloji sitelerinin avukatlığını filan yapıyor değilim. Sadece kendi düşüncelerimi belirtmek adına bu yazıyı yazıyorum. Neyse konumuza dönelim.

Ülkede ne zaman önemli bir olay olsa, birileri muhakkak çıkıp teknoloji sitelerindeki paylaşımların altlarına yorum yazıyor. Bu kişilerin tepkileri de genelde “Ülkede neler oluyor. Siz neler paylaşıyorsunuz.” şeklinde oluyor.

Bu tarz yorum yapan kişilerin duygu durumlarını gayet iyi anlıyorum. Böyle yaparak gösterdikleri tepkinin doğru olduğunu da düşünüyorlar. Fakat düşünmedikleri bir şey var. “Teknoloji siteleri paralarını bu şekilde kazanıyorlar.” Yani ülkede olan önemli olayların dışında paylaşım yapılıyor diye tepki gösterilmesi doğru değil.

Şöyle düşünün. Siz teknoloji sitelerine kendinizce akıl vermeye çalışarak, onlara ne yapmaları gerektiğini söylüyorsunuz ya, onlar da size dese ki “Madem falanca filanca olaylar oluyor. Siz de yarın işe gitmeyin.” Sizin böyle bir şey yapabilme lüksünüz var mı? Yok. Ama siz bu hakkı kendinizde görüyorsunuz ve “Falanca filanca paylaşımları yapmayın.” diyerek onlara “Siz para kazanmayın. Çalışmayın.” demiş oluyorsunuz. Teknoloji sitelerinde çalışan editörler paralarını haber yazarak kazanıyorlar. Teknoloji sitelerinin yaptığı paylaşımlardan gelir elde ettiklerini, bunun bir iş olduğunu aklınızdan çıkarmazsınız umarım.

Babalar Günün Kutlu Olsun

manevi-babam-dedem

Baba sevgisinden mahrum büyüyen biri olarak 12 yaşına kadar bir babaya sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu kısmen de olsa bana gösterdiğin için çok mutluyum. Şimdi düşündüğümde bu yaşıma kadar neden bir babaya ihtiyaç duymadığımı daha iyi anlıyorum. Çünkü benim yanımda olduğun o 12 sene aslında bir ömre bedelmiş. Aklımın ermediği yaşlarda sana bir süre baba demişim. Başımda bir baba olmayınca farkında olmadan sana baba deme ihtiyacı hissetmişim belli ki. İyi de yapmışım. Şunu unutma ki “Baba” kelimesinden çok daha fazlasını hak ediyorsun benim gözümde. Çünkü bana hem babalık hem de dedelik yaptın. İşin iki kat zordu yani. 🙂

Ekmeğimi tahına her bandırdığımda aklıma sen geliyorsun. “Ekmeği tahına böyle bolca bandıracaksın.” derdin. Göremesen de o zamandan bu yana ekmeğimi senin yaptığın gibi tahına bolca bandırıyorum, biliyor musun? Tahını da belki de bu yüzden çok seviyorum. Seni bana her zaman hatırlattığı için…

İskambil kağıtlarını gördüğümde senin iskambil kağıtlarıyla fal baktığın zamanları hatırlıyorum. Fal açılmadığında, falın açılması için alttaki karttan bir tanesini alıp üste koyardın ve “Bir tane hakkımız var.” derdin. 🙂

En çok da kucağında oturduğum zamanları özledim. Aradan 18 yıl geçmesine rağmen o tatlı yanaklarının yanaklarımda bıraktığı o duyguyu hiçbir zaman unutmadım. Nasıl unutabilirim ki o şeker gibi yanaklarını? Sakallarını yeni kestiğin zamanki o pürüzsüz halini o zamanlar sevmiyordum belki ama sakalların çok az uzadıktan sonraki o tırtırlı haline yanaklarımı sürtmeyi çok seviyordum. Keşke şu an hayatta olsaydın. Yanaklarının o pürüzsüz haline bile razıyım şimdi, biliyor musun? Bana dünyaları verseler o yaşadığım duyguya değişmem.

Keşke yaşıyor olsaydın ve bunları senin yüzüne söyleyebilseydim. Yine de yüzüne söyleyemesem de benim ne hissettiğimi anlayabileceğini biliyorum.

İleride birgün baba olacak olursam eğer senin gibi bir baba olmak istiyorum. Çünkü kızlarının, yani teyzelerimin seni ne kadar çok sevdiğini biliyorum ve görüyorum. Hayatıma kattığın o 12 yıl benim şu yaşıma kadar yaşadığım en iyi yıllarımdı.

Bu yazıyı yazarken bile gözlerim doldu hep. Hıçkıra hıçkıra ağlamamak için zor tuttum kendimi. Göz yaşlarımı sile sile, boğazım düğümlene düğümlene yazdım bu yazıyı.

Sana minnettarım. İyi ki hayatımdaydın. Her zaman hatırlanacaksın. Huzur içinde uyu babacım/dedecim…