
Baba sevgisinden mahrum büyüyen biri olarak 12 yaşına kadar bir babaya sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu kısmen de olsa bana gösterdiğin için çok mutluyum. Şimdi düşündüğümde bu yaşıma kadar neden bir babaya ihtiyaç duymadığımı daha iyi anlıyorum. Çünkü benim yanımda olduğun o 12 sene aslında bir ömre bedelmiş. Aklımın ermediği yaşlarda sana bir süre baba demişim. Başımda bir baba olmayınca farkında olmadan sana baba deme ihtiyacı hissetmişim belli ki. İyi de yapmışım. Şunu unutma ki “Baba” kelimesinden çok daha fazlasını hak ediyorsun benim gözümde. Çünkü bana hem babalık hem de dedelik yaptın. İşin iki kat zordu yani. 🙂
Ekmeğimi tahına her bandırdığımda aklıma sen geliyorsun. “Ekmeği tahına böyle bolca bandıracaksın.” derdin. Göremesen de o zamandan bu yana ekmeğimi senin yaptığın gibi tahına bolca bandırıyorum, biliyor musun? Tahını da belki de bu yüzden çok seviyorum. Seni bana her zaman hatırlattığı için…
İskambil kağıtlarını gördüğümde senin iskambil kağıtlarıyla fal baktığın zamanları hatırlıyorum. Fal açılmadığında, falın açılması için alttaki karttan bir tanesini alıp üste koyardın ve “Bir tane hakkımız var.” derdin. 🙂
En çok da kucağında oturduğum zamanları özledim. Aradan 18 yıl geçmesine rağmen o tatlı yanaklarının yanaklarımda bıraktığı o duyguyu hiçbir zaman unutmadım. Nasıl unutabilirim ki o şeker gibi yanaklarını? Sakallarını yeni kestiğin zamanki o pürüzsüz halini o zamanlar sevmiyordum belki ama sakalların çok az uzadıktan sonraki o tırtırlı haline yanaklarımı sürtmeyi çok seviyordum. Keşke şu an hayatta olsaydın. Yanaklarının o pürüzsüz haline bile razıyım şimdi, biliyor musun? Bana dünyaları verseler o yaşadığım duyguya değişmem.
Keşke yaşıyor olsaydın ve bunları senin yüzüne söyleyebilseydim. Yine de yüzüne söyleyemesem de benim ne hissettiğimi anlayabileceğini biliyorum.
İleride birgün baba olacak olursam eğer senin gibi bir baba olmak istiyorum. Çünkü kızlarının, yani teyzelerimin seni ne kadar çok sevdiğini biliyorum ve görüyorum. Hayatıma kattığın o 12 yıl benim şu yaşıma kadar yaşadığım en iyi yıllarımdı.
Bu yazıyı yazarken bile gözlerim doldu hep. Hıçkıra hıçkıra ağlamamak için zor tuttum kendimi. Göz yaşlarımı sile sile, boğazım düğümlene düğümlene yazdım bu yazıyı.
Sana minnettarım. İyi ki hayatımdaydın. Her zaman hatırlanacaksın. Huzur içinde uyu babacım/dedecim…