Diğer işletim sistemleriyle karşılaştırıldığında, Windows kullanıcılarının bilgisayarını koruması için ekstradan çaba sarfetmesi gerekir. Çünkü hackerların veya lamerlerin en çok saldırdığı sistem Windows’tur. Hacker ve Lamer kelimesini internette aratırsanız ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ben burada kısaca ne olduklarına değineceğim.
Hacker Kimdir?
Hacker, bilgisayar konusunda çok iyi bilgiye sahip ve bu bilgileri kötüye kullanan, sistemlere girip zarar veren kişi olarak nitelendirilir. Aslında yıllar önce Hacker kavramı daha farklıydı. Hacker denilen kişiler bilgilerini kötüye kullanan kişiler değildi. Bir nevi hacker olmak belirli bir statüye sahip olmak demekti ve bu kişilere her zaman gıpta ile bakılmakta ve hayranlık duyulmaktaydı. Ayrıca sadece bilgisayarı bilmek değil, bir çok elektronik cihazın nasıl çalıştığını ve detaylarını bilen zeki kişilerdi.
Hacker’lar bilgilerini her zaman kötüye kullanan kişiler olarak nitelendirilmiyor. Hacker’lar da kendi aralarında 3’e ayrılıyorlar. Beyaz Şapkalı Hacker’lar, Siyah Şapkalı Hacker’lar ve Gri Şapkalı Hacker’lar. Gri Şapkalı olanları burada açıklamayacağım.
Beyaz Şapkalı Hacker’lar: Bilgilerini iyi yönde kullanırlar. Saldırdıkları sistemlerdeki açıkları, o sistemlerin sahiplerine veya yöneticilerine bildirirler.
Siyah Şapkalı Hacker’lar: Bunlar da bilgilerini kötüye kullanırlar. Girdikleri sistemlere zarar verirler. Sisteme trojan veya keylogger tarzı program yerleştirip daha sonra aynı sisteme tekrar girmeleri için ortam hazırlarlar.
Lamer Kimdir?
Bu kişiler hacker olmaya hevesli ama hiçbir zaman hacker olamayacak olan kişilerdir. Kendilerini hacker olarak adlandırarak ortalıkta dolaşırlar ve ilgi görmeye, hava atmaya çalışırlar. Tek yaptıkları şey, Hacker’ların yazdığı programları internetten indirip, bu progamları kullanarak saf ve bilgisayardan anlamayan veya zaaflarından yararlanarak bu kişilerin bilgisayarlarına girmeye çalışırlar.
Konunun başlığında da bahsettiğim şu güvenlik önlemlerinden bahsedelim;
Anti-virüs Koruması;
Windows’un kurulumunu yaptıktan sonra yapacağınız ilk şey anti-virüs kurulumu olmalıdır. Uzun süre önce bir yerde “Anti-virüs yazılımı kurulu olmayan bilgisayara 20 dakika içerisinde virüs bulaşır” şeklinde bir şey duymuştum. Bu cümlenin doğru olup olmaması çok da önemli değildir. Önemli olan virüs bulaşma ihtimaline karşı bilgisayarınıza anti-virüs yazılımını yüklemenizdir. İnternette ve çevremde gördüğüm bazı kişilerden şu sözleri duyuyorum. “Ben anti-virüs programı kullanmıyorum, bilgisayarıma da virüs filan bulaşmıyor”. Bilgisayarınızda anti-virüs kurulu değilse virüsün bulaşıp bulaştığını nereden bileceksiniz. Bunun anlamanızın tek yolu bilgisayarınıza zarar vermesidir. Siz ne olursa olsun anti-virüssüz bir Windows kullanmayın.
Güvenlik Duvarı (Firewall) Koruması;
Güvenlik duvarı, bilgisayarınızı dışarıdan gelecek saldırılara karşı korur. Windows’un içinde varsayılan olarak bir güvenlik duvarı gelmektedir. Ama ben size, bununla yetinmemenizi tavsiye ederim. Size önerebileceğim program Comodo’dur. Comodo’nun anti-virüs, spam, firewall gibi toplu halde paketleri de var. Sadece firewall versiyonunu kullanmanız yeterlidir. Ücretsizdir. Kurulumdan sonra bazı kullandığınız programlar internete bağlanmaya çalışırken size engelleyip engellemeyeceğinizi soracaktır. Bu başlarda biraz can sıkıcı olabilir. Ama bir kere ayarları yaptıktan sonra çok rahat edeceğinize eminim.
Yazılımlarınızı Güncel Tutun;
Yazılımlarınızı mümkün olduğunca güncel tutmaya çalışın. Kullandığınız programların eski versiyonlarında çeşitli hatalar, hacker’ların sisteminize sızmasını kolaylaştıracak açıklar gibi sizin bilmediğiniz problemler olabilir. Yeni versiyonlarda bu tarz sorunlar çözülmüş halde gelir. Örneğin, son zamanlarda, PDF dosyalarını okumak için kullanılan ve bir çok kişi tarafından bilinen Adobe Reader programında bazı ciddi açıkların olduğuyla ilgili haberler çıktı. Bu tarz haberleri dikkate alarak diğer ücretsiz alternatifleri değerlendirmeniz sizin için faydalı olacaktır.
Windows’unuzu Güncelleyin;
Orijinal Windows kullanıyorsanız, gerekli güncellemeleri yapmayı ihmal etmeyin. Korsan Windows kullanımı ülkemizde yaygın olmasına rağmen ben bu durumun yavaş yavaş azaldığını düşünüyorum. Bu kadar iyimser düşünmemdeki neden, son zamanlarda çıkan yazılımların sistem belleğini zorlaması, oyunların daha yüksek performans istemesi nedeniyle yeni bir bilgisayar alma ihtiyacı oluşuyor. Haliyle yeni alınan her bilgisayar, orijinal bir Windows ile birlikte geliyor. Bu sayede en azından korsan Windows kullanımı azalabilir. Tabi ki bu söylediğim şey kullandığınız programlar için geçerli değil. Korsan program kullanmak yerine mümkün olduğunca ücretsiz alternatiflerini kullanmayı tercih edebilirsiniz. Bazı ücretsiz programlar, neredeyse ücretli olanlarla baş edebilecek hale geldi.
MSN Kullanırken Gözünüzü Dört Açın;
Önceleri Msn üzerinden yayılan virüsler çok daha fazlaydı. Son zamanda bu o kadar da fazla değil. Ama hala ülkemizde dikkatsiz ve bilgisi olmayan çok fazla kullanıcı var. Msn’de genellikle şu tarz şeylerle karşılaşmışsınızdır. Arkadaşınız size bir yazı yazar ve yazıda şuna benzer bir şey vardır.
“Yeni resimlerimi gördün mü? www.bariz-ben-bir-virüs-barındıran-siteyim-tıklasana.com …… ” burada verilen siteye tıkladığınızda büyük ihtimal bilgisayarınıza virüs veya trojan bulaşır. Bu arada yukarıda verilen site kafadan uydurulmuş bir sitedir :D.
İnsanların bu tarz şeylere inanmasının nedeni, listesinde bulunan bir arkadaşından gelmesidir. Arkadaşından bir zarar gelmeyeceğini düşünerek bu siteye girer ve kaçınılmaz son ile karşılaşır. Olay kısaca şöyledir. Bu arkadaşınızın bilgisayarına virüs bulaşmıştır ve bu virüs o kişinin msn listesindeki bütün kişilere bu mesajı otomatik olarak yollamaktadır. Böylelikle bu virüs kısa sürede yayılır. Bu kişi böyle bir olayın varlığını arkadaşları ona haber verdiğinde farkına varır.
Peki bundan nasıl korunacaksınız. Eğer emin değilseniz veya bir şekilde şüphelenirseniz arkadaşınızı arayın ve ona böyle bir şey gönderip göndermediğini sorun. Zaten bu bir virüs olduğu için arkadaşınızdan geldiğini zannettiğiniz bu mesaja yanıt yazarsanız yanıt alamazsınız. Sahte olup olmadığını bu şekilde de anlayabilirsiniz.
Ayrıca arkadaşlarınızdan aldığınız her dosyayı virüs taramasından geçirin. Bu kişi anneniz, babanız bile olsa virüs taramasından geçirin. Çünkü o kişinin msn’i hacklenmiş de olabilir ve sizi bir arkadaşınız olduğuna inandırmaya çalışabilir. Eğer virüs kontrolünden geçirmeye üşenirim diyorsanız Msn’de Araçlar > Seçenekler > Dosya Aktarımı > kısmında “Dosyalarda virüs taramasında bu uygulamayı kullan” yanındakini işaretleyin ve altındaki Gözat’a tıklayarak bilgisayarınızda hangi anti-virüs yazılımını kullanıyorsanız onun exe dosyasını seçin. Bu ayarı yaptıktan sonra size gelen her dosya virüs taramasından geçirilecek.
Bu tarz basit önlemlere dikkat ettiğiniz taktirde, en azından ortalıkta hackerim diye geçinen lamerlerden kurtulmuş olursunuz…
Comments of this post
cihan
11 Ekim 2011
Mrb neden benim halkinda viruslu yazdiniz .size yakisiyomu
Polat
15 Ekim 2011
Ne demek istediğinizi anlamadım.