Yine çok uzun süre önce okuduğum yazılardan birini daha eklemeye karar verdim. Her ne kadar futbol ile alakam olmadığı ve takım tutmadığım halde benim de diğer çocuklar gibi küçükken maç yaptığım zamanlar çok oldu. Hatta bir tane yaptığımız mahalle maçında son golü ben atmıştım. Bu yazıları okurken maç yaptığımız zamanlar aklıma geldi. Lafı fazla uzatmadan sizleri yazıyla baş başa bırakıyorum. Eminim siz de okurken kendinizden bir şeyler bulacak, geçmişe yolculuk yapacaksınız.
Mahalle maçlarında başka hiç bir resmi müsabakada rastlayamayacağınız kurallar ve terimler vardır. İşte bazıları:
ATAN ALIR SPOR: Mahalle maçları genellikle caddelerde yahut bahçelerde yapıldığı için topun kaçma olasılığı olan çok yer vardır. Top bir yere kaçtığında topu kaçıran takımın karşısındaki takım hemen, “Atan alır” der. Top onların sahasında auta çıkmış olduğu halde karşı takım topu almak zorunda kalır.
ELİN AVANTAJI OLMAZ: Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat pozisyon devam eder ve gol olur. Gölü yiyen takım el var diye mızıldar. Karşı takım, “Avantaj olmaz” der. Hemen akabinde kaleci “Ulan elin avantajı olmaz.” diye haykırır. Bir yere varılamaz. Kısır döngüdür.
ADAMIN GOL DİYO: Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan “Direk ulan.” diye anırmaktadır. Fakat içlerinden biri, “Gol abi” der. Karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve, “Ulan adamın gol diyo.” diye serzenişte bulunur. Gol sayılır, adam dövülür.
ABANMA YOK: Genelde küçük çocuklar arasında yaygındır. Kaleciler abanma yok derler. Aralarından yaşça büyük olanı ”Laf karımısınız.” dese de abanma olmaz.
GÖNÜL ALMA: Büyüklerle küçüklerin ortak oynadığı maçta büyüklerden biri gaza gelip küçük bir çocuğa sert girince direk penaltı olur. Nerede olursa olsun. Küçük çocuk sevilen bir simadır ve faulü yapan abidir. Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz çünkü kalede bir ayı vardır ve penaltıyı atan küçük bir çocuktur.
KALECİ DEĞİŞTİN 2 PENALTI: Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri geçmek ister çünkü o her mevkide iyidir. Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2
3 KERE SEKTİRME: Kaleci degaj kullanırken eğer yanında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve, “Açılsana ulan üç kere sektirdim işte.” der, rakip açılır.
1’E 1 ATIŞ: Çift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kaçarsa ikinci şans vardır ama gol olursa ikinci şans kullanılamaz. Bunun mantığını hala çözebilmiş değilim.
SAĞLIK ÖNLEMLERİ: Bazen top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelir, herkesin reaksiyonu aynıdır: “İşe işe!.” Uygun araziye çiş edildikten sonra maca devam edilir.
Mahalle maçlarında her zaman saçı ince telli ve uzun olan kişiler vardır. Bunlar geriden topu alıp bütün güçleriyle ileri koşarken kafalarını ileri doğru atarlar. Amaç gol atmak ya da rakibi çalımlamak değil, saçların rüzgarda ahenkle dans etmesini sağlamaktır. Bu kişiler büyüyünce Fenerbahçe’li Aykut gibi olurlar.
TOP KURTARMA OPERASYONU: Top zırt pırt araba altına kaçar. Böyle durumlarda, sahadaki en çelimsiz ve en hop-zıp kişi, en iri kişi tarafından topu almaya gönderilir. Arabanın altına kaçan toplar tam ortasında durur bazen, kimse yetişemez oraya. Bu sefer taş atma ve sopayla itekleme faslı başlar. Arabanın egzozuna vurulan birkaç darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana çıkar bir taraftan; artık koşarak maça geri dönme zamanıdır.
Comments of this post
Mahalle Maçlarının Eşsiz Kuralları – 2 |
29 Haziran 2011
[…] ilgili yazıya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Okumayanlar varsa yazının ilk bölümünü Mahalle Maçlarının Eşsiz Kuralları – 1 sayfasından […]