Bugün Kpss sınavına girdim. Kpss ile ilgili alınan güvenlik önlemlerini televizyonda muhtemelen izlemişsinizdir. Ben bugün bizzat yerinde görüp test etmiş oldum. Sınava gireceğim okul Ekonomi Üniversitesi’ydi. Sınav yerine vardığımda 08:50 civarıydı. Görevli kişi bize, içeriye girerken yanımızda sadece sınav giriş belgesi, kimlik ve su dışında hiçbir şeyle içeriye girilemeyeceğini, eşyalarımızı arkadaşımız varsa onlara, yoksa da içerideki görevliye teslim edip içeriye öyle gireceğimizi söyledi. Cüzdanları bile almıyorlar. Küpe, kolye, hızma kısacası her türlü demir metal eşyayı bırakmanız gerekiyor. Otobüste gelirken iki tane kız arkamda konuşuyorlardı. Oradaki bayanlardan birinin gözlüklerinin üzerinde taşlar varmış. Ona bile sorun çıkarmışlar. Kız gözlüklerim olmadan göremem. Numaralı gözlük filan demiş. Yüksek güvenlikli bir binaya giriyormuş hissi uyanıyor insanda.
Binanın içine girmesi bir dert, içeri girdikten sonraki dert. Sanırım 4 veya 5 tane kadın ve erkekten oluşan polisler vardı. Bir tane bayanı da masanın birine oturtmuşlar ve sticker tarzında yapışkanların üzerine isim yazıp eşyanızın üstüne yapıştırıp alıyor. Bu görevi sadece bir kişiye verdikleri için çok sıra vardı. Bu zor kısmı atlatıp sınıfımı buldum ve masaya oturdum. Aşağı yukarı 09:20 civarıydı. Kodlamaları yap vesaire derken o 10 dakika da geçti gitti zaten.
Bu arada her masada, genelde kulaklık veya ufak parçaların içine konduğu, şeffaf, ağzı çıtçıtlı bir poşet ve içinde 2 tane faber kastel marka kalem, 1 tane kalemtraş, 1 tane silgi, 1 tane peçete ve 3 tane ufak naneli şeker vardı. Kalemler kaliteliydi. Kalemtraş güzel açıyordu. Zaten bir kez kullandım. 🙂 Silginin ne marka olduğu belli değil. Üzerinde hiçbir şey yazmıyor. Silgi çok kötüydü. Doğru düzgün silmiyor bile. Masada tek eksik olan şey suydu. Onu da bizim getireceğimizi bilmiyordum. O kadar şeyi veren suyu da verir diye düşünmüştüm.
Güvenlik önlemleri biraz fazla abartılmış bana göre. Zaten güvenlik önlemlerine bakınca televizyondaki gösterilen yöntemlerle kopya çekilmesini engellemeye çalışmışlar. Kopya çekmek isteyen yine çekerdi. Televizyonda bu yöntemler gösterilirken kopya çekecek adamlar aynı yöntemleri denerler mi?. Veya içlerinde bu kadar aptal olanları var mıdır?. Kontrol etmedikleri iki yer vardı aslında. Ağzımızın için ve kulak içleri. Okuldan eve gelirken aklıma geldi. Ya birisi ağzının içine dolgu şeklinde bir cihaz yerleştirse? Veya daha makul olanı, şu televizyon spikerlerinin kullandığı kulak içerisine yerleştirilen ufak cihazlar var. Dışarıdan bakıldığında görünmüyor. Fox Haberdeki Fatih Portakal gösterirken görmüştüm. Bunlar tabiki sadece teori. Ama yapılmak istedikten sonra yapması da zor değil. Hayatımda kopya çekmemiş birisi olarak ben bile bunları düşünüp bulabiliyorsam, siz kopya çekecek olan veya çekmeyi düşünen insanların neler yapacağını bir düşünün.
Bir sınav da bu şekilde geçti. Aklımda sınavdan çok güvenlik önlemleri kaldı.
Comments of this post