Bir önceki yazıda işin spor olan kısmını anlattım. Unutmadan şunu da belirteyim. Sadece diyet yaparak kilo verebilmeniz mümkün değil. Kilo vermesine verirsiniz ama bu sizi bir yere kadar götürür. Ondan sonra yine spor yapmak zorunda kalacaksınız. O yüzden spor yapmayı alışkanlık haline getirin ve keyif almaya bakın.
Herkesin, özellikle bayanların en çok merak ettiği yemek olayına gelelim. Diyet listemi vereceğimi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü ben diyet yapmadım.
- Normal yemeklerimi düzenli olarak yedim.
- Abur cubur yeme alışkanlığım vardı. Zaten sahip olduğum kiloları bu yüzden aldım. Abur cubur yemeyi kestim.
- Ekmeğe kimi zaman çok fazla abanıyordum. Tam buğday ekmeğine geçtim. Zaten tam buğday ekmeğinde en fazla 3 dilim falan yiyebiliyorum.
- Beni bilenler pek fazla salata yemediğimi bilir. Salata yememe nedenim sevmediğimden değil. Gittiğim başka evlerde salata yemesem de arada kendi evimde salata yiyordum. Benimki daha çok yememeyi tercih etmekti. Hayatıma salatayı ciddi anlamda soktum. Genelde akşam öğünlerini salata olarak tüketmeye başladım. Eskiden salatayla insan doyar mı? diye düşünürdüm. Doyuluyor. Hem de öyle böyle değil. Hazırladığım salatayı 1 saatte yediğimi biliyorum. Her ne kadar hızlı yemenin sağlıklı olmadığını bilsem de ben yemeği hızlı yiyenlerdenim. Gerisini siz düşünün. 🙂
Hazırladığım salatanın içine neler koyduğumdan da bahsedeyim. Elinizde bulunan yeşilliklerin bir çoğunu kullanabilirsiniz. Marul olarak ben kıvırcık marulu tercih ediyorum. Maydanoz vb yeşillikleri saplarıyla birlikte çok küçük şekilde doğruyorum. Ağzıma sapları vs gelmesin diye neredeyse toz haline getirecek şekilde doğruyorum. Protein olmazsa olmaz. Kimi zaman haşladığım top yumurta, kimi zaman da haşladığım tavuk etlerini içine atıyorum. Genelde tavukta göğüs etini pek sevmem ama salatayla iyi gidiyor. Rendelenmiş tulum peyniri ve ceviz de ilave ediyorum. Salatalık ve varsa turşu da doğruyorum. Çok az yağ ve limon da ilave edince gayet hoş ve doyurucu bir salata olmuş oluyor.
Salata ile ilgili şunu da belirteyim. Salatayı akşam yediğimde doymamış gibi hissediyorum. Yani midem boş gibi ama hiçbir açlık hissetmiyorum. Hafif beslenildiği için akşam uykularım daha rahat geçer oldu. Akşam yemeğinden yaklaşık 2 saat sonra karnım kazınırdı. Bir şeyler yeme ihtiyacı hissederdim. Kimi zaman bu ihtiyacımı da tatlı vs yiyerek kapatmaya çalışırdım. Salata yedikten sonra karnımın kazınmamaya başladı.
İşin özeti kendimde beğenmediğim yeme alışkanlıklarımı çıkarıp attım. Sağlıklı ve dengeli beslenirken evdeki diğer kişilerin de size destek olması, sizi motive etmesi çok önemli. Annem de çok fazla spor yapan birisi ve birbirimizi beslenme konusunda destekliyoruz.
Hayatınızdan bol kalorili ve lezzetli yemekleri çıkarmak insanın moralini bozabilir. Benim bahsettiğim şey bunları ömür boyu yememek değil. Tabii ki yiyeceksiniz. Sonuçta nefsinizi de tatmin etmeniz gerekiyor. Ben bu bir aylık süre içerisinde 2-3 kez kaçamak yaptım. Kaçamaktan kastım şu. Canım tatlı çekti. Gittim canım ne istiyorsa, fakat arkasındaki kalori miktarına da bakarak aldım. Çünkü spor yaparken o kadar emek harcadığınız için bu verdiğiniz emek sizler için çok önemli oluyor. Size de tavsiyem alacağınız şeylerin kalori miktarlarına bakın. Sizin yaptığınız 1 saatlik spor size 300 kalori yaktırsa, bir bisküviyi eritmek için 1,5 saat yürüyüş yapmanız gerekecek. İşin bu açısında bakınca zaten insanın canı pek de alıp yemek istemiyor. Yürüyüş sırasında alnımdan akan terler bunu bana sürekli hatırlatıyor. 🙂 İşin güzel yanı da şu. Sporunuzu düzenli yaptıktan sonra yaptığınız kaçamaklar da çok keyifli oluyor. Yerken vicdan azabı çekmiyorsunuz. Kalorisi bol olan bir şeyi bile rahat rahat yiyebiliyorsunuz. 🙂
Burada anlattığım beslenme yöntemi benim kendime göre ayarladığım şeyler. Benim yaptığımı yapın demiyorum yani. Siz kendinizi az çok bilirsiniz. Beslenmenizi de ona göre ayarlayabilirsiniz.
Yeri gelmişken sporun insana verdiği mutluluktan da bahsedeyim. Yapılan spor mutluluk hormonu salgıladığı için kendinizi daha sağlıklı ve mutlu hissediyorsunuz. Hani insan mutlu olur ama nedenini bilemezsin. Etrafına bakıp salak salak gülümsemek istersin ya. Sporun insanda yarattığı tam olarak bu. Sebepsiz bir mutluluk hissediyor insan. Verdiğim her kilo sayesinde yaptığım yürüyüşlerde ayağıma binen yükün azalması sebebiyle daha rahat yürüdüğümü de fark ediyorum.
Yapılan ufak tefek değişikliklerle bile gördüğünüz gibi kolayca kilo verilebiliyor. Kiloyu ilk etapta az da verseniz çok da verseniz önemli değil. Acele etmenize gerek yok. Nasıl olsa bu tarz bir yaşamı ömrünüzün sonuna kadar devam ettirecekseniz bir şekilde sağlığınız düzelip ve vücudunuz forma girecek.
Bu şekilde devam etmeyi ve hayatıma sporu daha çok sokmayı planlıyorum. Hatta bisiklet alıp bunu ulaşım aracı olarak kullanmayı bile düşünüyorum.
Sevdiğiniz ve bol kalorili olan yemeklerin veya tatlıların tadı, siz yeseniz de yemesiniz de değişmeyecek. O yüzden çok fazla ve sürekli yemenizin hiçbir anlamı yok. Sporunuzu veya beslenme alışkanlığınızı düzene sokmayı da Pazartesi’ye bırakmayın. Çünkü Pazartesi’ler hiç bitmez.
Hepinize sağlıklı, spor dolu ve uzun ömürlü bir hayat dilerim.
Comments of this post
1 Ayda Nasıl 3 Kilo Verdim? – (1) |
16 Kasım 2014
[…] Yazının devamı için buraya tıklayın. […]