Türkler için En Uygun İşletim Sistemi GNU/Linux

Yazının başlığı biraz fazla iddialı görünebilir. Windows çoğu zaman sorun çıkartan bir sistem ve ülkemizdeki insanların bir çoğunun bilgisayar konusunda çok fazla bilgileri yok.

Bu yüzden etrafta oradan oraya savrulup duran ve sorunlarını çözmeye çalışan çok insan var. Bu yazıda GNU/Linux dağıtımlarının neden Türkler için çok daha uygun bir sistem olduğundan bahsedeceğim.

Her bilgisayar için Windows işletim sistemine ödediğiniz ücret:

Ucuz veya bedava olan her şey hepimizin hoşuna gider. Aldığınız yeni laptoplarda Windows işletim sistemi yüklü olarak geliyor. Bunun için de ödediğiniz ücret ortalama 200 TL. Yani siz bir bilgisayarı 1.500 TL’ye aldıysanız, aslında onun fiyatı 1,300 TL’dir. Her yeni laptop alışınızda Windows için 200 TL ücret ödüyorsunuz. Kim 200 TL fazladan ödemek ister ki? 🙂

GNU/Linux dağıtımları ücretsizdir. Ayrıca seçenekleriniz çok daha fazladır. Yüzlerce GNU/Linux dağıtımı var. İstediğiniz bir dağıtımı bilgisayara indirip, CD veya DVD’ye yazdırabilir, arkadaşlarınızla dilediğiniz gibi paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken de suç işlemiş olmuyorsunuz. Yani korsan işletim sistemi kullanmamış oluyorsunuz.

Windows’ta bitmek bilmeyen sorunlar:

Herkesin yaşadığı ve artık normal karşılanan sorunlar var. Bunlar Windows’un mavi ekran hataları ve bilgisayarınıza bulaşan virüsler veya diğer zararlı yazılımlar, sistemin belirli bir süreden sonra deyim yerindeyse şişmesi ve hantallaşması, halk arasında daha çok bilgisayar kasıyor deniyor. Ayrıca sistem kaynaklarını da çok fazla kullanıyor. Windows kullanıcılarının, hatta bazı fanatik Windows kullanıcılarının neden Windows’u bu kadar çok sevdiğini, her yerde neden bu kadar savunduklarını anlamış değilim.

15 yıldır bilgisayar kullanıcısıyım. Linux’u de 2000’li yıllardan bu yana takip ediyorum. 2009 yılından bu yana da sürekli olarak kullanmaktayım. Bunca sene Windows ile uğraştığım, harcadığım zamana, çoğu kez acıyorum. 15 sene içerisinde kaç kere format attım veya kaç sorun yaşadım hatırlamıyorum. Onca harcadığım zamanı keşke GNU/Linux’e harcasaymışım diyorum.

Yukarıda saydığım Windows ile ilgili sorunları GNU/Linux’te yaşamıyorsunuz. Hiçbir sistem mükemmel değil tabii ki. Fakat kullanırken en iyi sistemi kullanıyormuşsunuz hissi veriyor. Mavi ekran yok. Bilgisayara program yükledikçe hantallaşan ve yavaşlayan, bu yavaşlamayı ortadan kaldırmak için bilgisayara ekstradan program kurmak yok. Virüs derdi yok. Virüs derdi olmadığı için bilgisayara antivirüs kurmaya da gerek yok. Korsan yazılım kullanmıyorsunuz ve dolayısıyla suç da işlememiş oluyorsunuz. Bilgisayarınızdaki programları tek bir tıklamayla güncelleyebiliyorsunuz ve böylece sisteminizi her zaman güncel tutuyorsunuz. Sırf bu saydıklarım bile GNU/Linux’e geçmeniz için yeterli değil mi? 🙂

Windows için ödenen teknik servis ücretleri:

Bilgisayar konusunda çok fazla bilgisi olmayan kişiler, yaşadıkları sorunlarda teknik servislere giderek sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Şöyle bir arkanıza yaslanın ve şu ana kadar teknik servise ne kadar para harcadığınızı bir düşünün. Tabii ki burada bahsettiğim şey donanım ile ilgili problemleriniz değil. Daha çok yazılımsal ve özellikle format ve benzeri işlemleriniz için teknik servise gitmenizden bahsediyorum.

Herkesin bildiği format işleminden bahsedecek olursak, bu işlem için ortalama 20 TL ücret alıyorlar. Eminim daha yüksek fiyatlara yapanlar da vardır. Bir yıl içerisinde belki de iki veya üç kez teknik servise gidiyorsunuz. Windows’un zaman içerisinde hantallaşması ve yaşanılan problemleri göz önüne alırsak, benim tahminim bu sayı en az ikidir.

GNU/Linux kullanıcıları yazılımsal sorunlar için teknik servislere gitmiyor. Zaten teknik servis işi ile uğraşanların muhtemelen GNU/Linux’ten haberleri bile yoktur. Teknik servise gitmek yerine kendi aralarında yardımlaşarak sorunlarını çözüyorlar. Bunun için de hiçbir ücret talep etmiyorlar. Yaşadığınız sorun ile ilgili herkes ne biliyorsa elinden gelen yardımı yapmaya çalışıyorlar. Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim. Memet Ali Alabora da GNU/Linux kullanıyor. Gizem Belen ve Seda Akay‘ın sunduğu Ajans Pardus‘un podcast yayınlarından birinde kendisini dinlemiştim. Çok da hoşuma gitmişti. Yaklaşık 49 dakika süren bu konuşmayı dinlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Ünlü birinin ağzından GNU/Linux ile ilgili sözler duymak belki fikirlerinizi veya bakış açınızı değiştirebilir. Bu yayını dilerseniz sayfa üzerinden veya sağ üst köşedeki ogg veya mp3 formatlarından birini bilgisayarınıza indirerek dinleyebilirsiniz. Ajans Pardus Bölüm 13: Memet Ali ALABORA

GNU/Linux kullanmak isteyen kişilere elimden gelen yardımı yapmaya hazırım. Benim yardımcı olamadığım konularda da sizi gerekli yerlere yönlendirebilirim.

Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. GNU/Linux ve Windows birbirinden farklı iki sistem. GNU/Linux kullanacaksanız ön yargılarınızdan arınmalı ve biraz da araştırmacı olmalısınız.

Bir kez kullanmaya alıştıktan sonra zaten bırakamayacaksınız. Ben öyle araştıramam filan derseniz de en iyisi hiç başlamamak.

Başta bir hevesle başlayıp da bir hafta veya on gün sonra bilgisayardan silip, etrafta GNU/Linux’un ne kadar kötü bir sistem olduğunu söyleyen, tembel ve öğrenmeye meraklı olmayan insanlar var. Siz o insanlardan olmayın. Emek vermedikten sonra kimse size zorla bir şeyleri öğretemez. 

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.