Kıl Dönmesi Ameliyatında Yaşadıklarım ve Sonrası – Bölüm 3

Bir süre ara verdiğim yazıya devam ediyorum. Yazıyı okumadan önce aşağıdaki linkteki yazıları okumayı unutmayın.

Kıl Dönmesi Ameliyatında Yaşadıklarım ve Sonrası – Bölüm 1

Kıl Dönmesi Ameliyatında Yaşadıklarım ve Sonrası – Bölüm 2

Limuzin(sedye) ile olan yolculuğum başlamadan önce, ameliyatım sırasında da odada bulunan, beni sırtüstü konumdan yüzüstü konuma getiren ve isminin daha sonradan Bülent olduğunu öğrendiğim kişiye çok korkutucu göründüğünü söyledim. 😀 Ameliyat odasına da girerken ilk onu gördüğümde iri cüssesi, belki de o an olduğundan daha iri görünmüştü. Sırf gözleri göründüğü için de ters bir şey yapsam yumruğu indiriverir diye düşündüm o an. 😀 Ağzına taktığı şeyi açınca “Böyle daha iyi.” dedim.

Ondan sonra elime serum takan kişi ve bana ameliyat kıyafetlerimi getiren kişi yolculuk esnasında bana eşlik etmek için geldiler. Bu arada ameliyata girmeden önce internetten okuduğum bir şeyin aynısını bana da yaptılar. Sedyede yatarken adam bana “Kaldır bakayım bacağını” dedi. Böyle bir şey olacağını bildiğim için haliyle çok da komik gelmedi. Hala ilacın etkisinde olduğum için bacaklarımı hareket ettiremiyordum. İsterseniz bacaklarınızı hareket ettirebilirsiniz gibi hissediyorsunuz ama denediğinizde işe yaramıyor.

Neyse beni odama götürdüler. Bu arada ameliyatı özel hastanede olduğum için odam çok konforluydu. Bir de kurban bayramı öncesinde ameliyat olduğum için benim bulunduğum katta pek kimse yoktu. Zaten doktorum da normalde bayram öncesi ameliyat yapmayacaktı. Fakat beni ameliyat edeceğini söyledi. Dolayısıyla o gün sırf benim için gelmişti.

Ameliyat sonrası hem titreyip hem de telefon görüşmesi yaparken…

Beni sedyeden yatağıma yatırırken iki veya üç kişi birlikte taşıdılar. Bu arada titremem azalmış olmasına rağmen hala devam ediyordu. Üzerime battaniye örttüler.

15’er dakika arayla dört veya beş kez hemşireler tansiyonumu ölçmeye geldi. Bu süre zarfında titremem ve dolayısıyla üşümem geçmişti. Son iki ölçümde de tansiyonum 12’ye 7 olunca hemşireler bir daha tansiyonumu ölçmeye gelmediler.

Ameliyattan önce kıl dönmesi ameliyatı olan kişilerin yorumlarını okumuştum. Yorumlarda çoğunlukla, ameliyatın sorunsuz geçtiği ve asıl önemli olanın ameliyat sonrası olduğunu söylüyorlardı. (Bu arada yorumların tarihinin genellikle 2008-2009 olduğunu belirteyim.) İlacın etkisi yüzünden tuvalete de gidemediğinden ve bunun sıkıntısını ve acısını çekenlerin olduğunu da öğrenmiştim. Kısacası ameliyat sonrası acı çekeceğimi kabullenerek ameliyata girmiştim.

Yatakta vakit geçtikçe aklıma tuvalet olayı gelmedi değil. Şimdi küçük tuvaletim için ördek filan getirirler diye düşünerek “En iyisi kalkıp kendim yapmaya gideyim. Belki gidersem tuvaletim gelir.” dedim. Nedense tuvalet ihtiyacım yoktu çünkü. Ayrıca o durumdayken yataktan kalkıp tuvalete gidip gelmesi biraz sıkıntılı. Kalkarken kolunuzdan tutacak birileri olsa iyi olur. Tuvalet ihtiyacımı giderdikten sonra yatakta uzanma faslı başladı. Arada hemşire gelip “İğne yapayım mı?” diye sordu. Ameliyattan sonra biraz ağrı oluyor. Ağrı kesici iğne yapıyorlarmış. Bende de ağrı vardı ama öyle iğne yaptıracak kadar büyük bir ağrı değildi. Ben de gerek olmadığını söyledim. Hatta iğne istemediğim için hemşire beni tebrik etti. 😀 “Genelde ağrı yüzünden iğne istiyorlar.” dedi.

Bu arada vakit geçtikçe hemşireler serumu yenilemeye geliyorlardı. En son hemşirelerden biri elime takılı serumu öyle ileriye soktu ki, elim sızlıyordu. Gece bir süre sonra dayanamayıp hemşireyi çağırdım ve “Şu iğnenin ucunu biraz geriye çek. Dibine kadar soktu önceki hemşire.” demiştim. İğnenin ucu etimi delip öbür taraftan çıkacak gibiydi.

Ameliyattan sonra 1 gece hastanede kaldım. Ben genelde yüzüstü yatan biri olduğum için en sıkıntılı kısım gece oldu. İğne yüzünden elimin sızlaması ve sırt üstü yatmak zorunda olduğum için doğru düzgün bir uyku çekemedim. Sürekli serum verdikleri için de gece ara ara tuvalet ihtiyacı için yataktan kalkıp durdum.

Bu arada ameliyatlı bölgenize takılı bir şişenin olduğunu söylemeyi unuttum. İçerideki fazla kanı dışarı atması için sanırım. Ne olduğu konusunda hala bir fikrim yok. Kıçınızda kuyruk gibi onunla dolaşıyorsunuz. 😀 Normalde o şişe, sizin yaranıza hortum benzeri ince bir şeyle bağlı olduğu için eve giderken götürülüyormuş. Bir gün sonra da hastaneye geri gidiyorsunuz ve onu çıkartıyorlarmış. Fakat sabah doktorum gelip baktığında alacaklarını söyledi. Yani öyle eve götürme gibi bir derdim olmadı. İsmi her neyse o şeyi çıkartırlarken de stajyer hemşirelere gösterdi. Bakın şu şöyle, bu böyle diyor. 😀 Umarım izledikleri hoşlarına gitmiştir demekten başka bir şey gelmiyor insanın aklına. 😀

O geceyi atlattıktan sonra evde istirahat kısmı başladı. Neden bilmiyorum büyük tuvaletimi ameliyattan sonra çok geç yaptım. Yanlış hatırlamıyorsam 5-6 gün sonraydı. Zaten bende kabızlık problemi de vardı. İnsan haliyle “Kaç gün geçti. Şimdi nasıl olacak. Yara filan da var orada.” vb şeyleri düşünüyor. Neyse ki sıkıntı çıkmadı.

Pansuman için doktora gidip gelmeye başladım. Bu kıl dönmesi sorunu için “Boş otobüste seni ayakta götürür.” diyorlardı. Harbiden de otobüse bindim. 1-2 kişi vardı. Eve kadar ayakta gittim. Daha sonra dikişler filan alındı.

Hatta pansumana gidip gelirken yaşadığım bir anımı da size anlatayım. Koridorda doktoru bekliyorum. Bu esnada bir kız gördüm. Kızın elindeki şişe ve şişeye bağlı hortum bana tanıdık geldi. 😀 Kız, kıyafetiyle görülmesin diye kapatıyor haliyle. İçimden “Bu kız da bizden.” dedim. 😀 O esnada yaşlı bir teyze, kızın o halini gördü ve kıza “Gel sen otur şöyle.” dedi. Kız da “Yok teyze. Ben oturamam.” dedi. İster istemez hafifçe gülümsedim o an. 😀

Neyse yazının bundan sonrası sizlere tavsiye niteliğinde olacak. Ameliyattan sonra, ameliyatın olduğu bölgeyi temiz tutmanız gerekiyor. Oradaki kılları belirli aralıklarla mutlaka ama mutlaka temizleyin veya temizletin. Temizleme için de ya tüy dökücü krem kullanın ya da bir yakınınıza o bölgedeki kılları temizletin. Olabildiğince dikkat etmeme rağmen bir ara bir tuhaflık hissettiğimde doktora gittiğimde yaranın olduğu yere kıl girdiğini öğrendim. Aslında bu açıdan bakarsak bazı kişilerin bu kıl dönmesi ameliyatını neden birden fazla olduğu anlaşılabiliyor.

Yaranın kapanma süresi yanlış hatırlamıyorsam bir yıldan fazla sürdü. Hatta 1,5 yıl olabilir. Herkesin bu kadar sürecek diye bir şey yok. Yaranız kapanmadan “Nasıl olsa düzeldi.” diye kılları temizlemezseniz tekrarlayabilir. Benden söylemesi.

Doktoruma ne kadar teşekkür etsem az. Sık sık pansumana gittim. Kendisinin çok yardımı oldu.

Ameliyat konusunda çekindiğinizi, neler hissettiğinizi çok iyi biliyorum. İnanın kıl dönmesinden kurtulduktan sonra iç çamaşarımda sarı akıntı/kan vs görmediğimde “Neden bu kadar geç gitmişim.” diye kendime kızdım. Hastalıktan kurtulmanın verdiği rahatlığı sizlere anlatamam.

Anlattıklarım sizleri endişelendirmesin. Benim yaşadığım süreç bu şekildeydi. Hepinize şimdiden çok geçmiş olsun arkadaşlar.

Lütfen Bana Facebook’tan Mesaj Atmadan Önce Okuyun!

Facebook’tan bana mesaj yoluyla soru sormak isteyenler oluyor. Bir süre sizlerden gelen soruları yanıtladım. Fakat aşağı yukarı hep aynı sorular geliyor ve ben bu soruları yanıtlamaktan sıkıldım. Yaşadığınız kıl dönmesi sorunuyla ilgili neler hissettiğinizi gayet iyi biliyorum. Çünkü aynı şeyleri ben de yaşadım. Bana soru sormak yerine gidip ameliyatınızı olun ve kurtulun. Kıl dönmesi konusunda yazdığım yazıyı da sizleri biraz olsun rahatlatmak ve endişe etmenizi gerektirecek bir şey olmadığını göstermek için yazdım. Bundan sonra lütfen bana kıl dönmesi konusunda Facebook’tan mesaj atmayın. Gereksiz yere de arkadaşlık isteği göndermeyin.