Genelde ülkemizde asosyalliğin bağdaştırıldığı tek meslek bilgisayar ile ilgili mesleklerdir. Aslında mesleğinizin bilgisayar ile ilgili olması bile gerekmez. Bilgisayarın başında çok uzun saatlerinizi geçirmeniz sizi asosyal sınıfına sokar. Mesleği bilgisayar olmayan insanlar, mesleği bilgisayar olan insanları hiçbir zaman anlayamazlar. Bu alanda kendini geliştirmek isteyen kişilerin her konuyu bilmesi mümkün değildir. Örneğin ya web tasarımcısı olursunuz, ya da programcı olursunuz, veya network (ağ) ile ilgili bir alanda uzman olursunuz. Çoğu zaman seçeceğiniz alanda uzun süre (bu kimi zaman birkaç yılınızı alır) uğraştıktan sonra uzmanlaşabilirsiniz. Eğer siz bilgisayardan anlıyorsanız insanlar, sizin bilgisayar ile ilgili öğrenilebilecek her türlü şeyi bildiğinizi zanneder. Her konuda uzmanlaşamazsınız ama bir çok konuda fikir sahibi olmanız mümkündür.
Örneğin Web Tasarımcısı olmak istiyorsunuz. Öğrenmeniz gereken çok şey vardır. PHP, ASP, HTML, Javascript, AJAX…Aklıma ilk gelenler bunlar. Bunları öğrenmek de zaman alır ve bu alanda kendini geliştirmek isteyen bir insan vaktinin çoğunu bilgisayar başında geçirmek zorundadır. Bununla birlikte artık siz asosyalsinizdir. İnsanlar, sizin bilgisayar başında ne yaptığınızla veya neyi öğrenmeye çalıştığınızla ilgilenmezler. Onlar için tek önemli şey sizin bilgisayar başındaki geçirdiğiniz zamandır. Eğer buna asosyallik deniyorsa, bilgisiz olup sosyal bir insan olacağıma bilgili olup asosyal olmayı tercih ederim.
Şimdi konuyu bir başka taraftan ele alalım. Günümüzde internet kullanıcılarının sayısı giderek artıyor. Sosyal paylaşım siteleri de türkiyede büyük ilgi gördü. Sosyal paylaşım sitelerine örnek olarak Facebook, Twitter, Friendfeed verilebilir. Ülkemizde Twitter ve Friendfeed daha çok internetin farklı nimetlerinden yararlanan kişiler tarafından kullanılır. Twitter ve Friendfeed kullananlar ne demek istediğimi daha iyi anlamışlardır. Ben burada Facebook kullanıcılarından bahsedeceğim.
Türkiye’de Facebook çok popüler bir hale geldi. Artık ilkokula giden çocuklar bile facebookta. Onların Facebook’ta ne yaptığını anlamış değilim. İlkokul arkadaşlarını mı arıyorlar acaba 😀 Kişisel olarak Facebook’u kullanmamın sadece 2 nedeni var. Birincisi sitemin reklamını yapmak. İkincisi ise eski arkadaşlarımı bulmak. Aslında eski arkadaşlarımın bir kısmını bulmama ve onlarla YÜZYÜZE tanışmama vesile oldu. Bu açıdan facebookun yararlı olduğuna inanıyorum. Fakat insanların facebookta geçirdikleri zamanın boşa geçirilmiş bir zaman olduğuna inanıyorum. Bu insanların yapacakları daha önemli bir işleri olmadığı için sürekli video izlemeyle ve bunları paylaşmayla uğraşıyorlar. Tabiki sayfalarına yükledikleri uygulamaların hangilerinin güvenli hangilerinin güvensiz olduklarını bilmedikleri için ne varsa yüklüyorlar. Özellikle şu “Facebookta sayfamı kim ziyaret etti”, “Profilime kim baktı” gibi uygulamaları insanlar gözünü kırpmadan yüklüyorlar ve bu uygulamaların işe yaradığını zannediyorlar.
Neyse o insanlar böyle yapmaya devam etsin biz konumuza dönelim. Facebook ile ilgili örnekleri neden bu yazıda anlattım. Kimi insanlar Facebookta 100 lerce arkadaşı var diye böbürleniyor veya diyelimki sizin facebooktaki arkadaş listenizde 500 kişi olsun. Bir insanın 500 tane arkadaşının olması mümkün mü? Böyle bir şeyin olmasının olması imkansız.
Geçtiğimiz Pazartesi günü Okan Bayülgen’in Muhabbet Kralı Programını izledim. Konu olarak Alışveriş Hastalığından bahsediyorlardı. Söz bir ara döndü dolaştı Facebook’a geldi. Konuklarından bir tanesi (ismini hatırlamıyorum ama sadece Reklamcı olduğunu hatırlıyorum) facebook ile ilgili şunları söyledi. Bir insanın 300, 500 tane arkadaşı olamaz. 500 Tane yüz resmi var sadece sayfalarından.
Söylediklerine katılmamak elde değil. Sonuçta internet üzerinden sanal olarak birşeyler yapıyorsunuz. Sanal olarak çiçek göndermeler, videolar göndermek ve hatta sanal çiftliklerinde hayvancılıkla uğraşıyorlar :D.. İnsanlar yavaş yavaş, yüzyüze görüşmekten uzaklaşarak sanal ortamda vakitlerini geçiriyor. Yüzyüze görüşmek, birlikte vakit geçirmek, bir yerlere gidip bir şeyler yemek, gezip tozmak varken neden sanal ortamda bu tarz şeylerle uğraşarak vaktinizi harcıyorsunuz?..
Peki size soruyorum. Sizce bilgisayara ilgisi olan ve birşeyler öğrenmeye çalışan bizler mi asosyaliz, yoksa facebookta saçma sapan şeylerle uğraşarak zamanını harcayan sizler mi asosyalsiniz ?
Comments of this post
Erdem
11 Haziran 2010
cok dogru yazmışsın abi ellerine saglik.ayrica facebook un insanları direkt olarak asosyalleştirdigine inaniyorum..
P_Buyukarslan
12 Haziran 2010
Rica ederim. Evet facebook insanları asosyalleştiriyor. En azından bu tarz siteler için sosyal paylaşım sitesi tanımı da bana göre hiç doğru değil.
Alper
02 Ocak 2012
Super yazi olmus ellerine saglik
mert
07 Şubat 2012
facebook asosyal yuvası oldu kapattım bende.ne kadar sahte insan varsa facete.insanlar facebooktan baska hicbiseye sahip deil heralde hayatları facede gecio.bu sitenin kapatılması gerekir bence.insanı asosyallestirio anca.